Ermenistan'da Darbe Girişimi Önlendi: Ülkenin Siyasi Geleceği Belirsiz
Ermenistan, 25 Şubat 2023 tarihinde bir darbe girişiminin eşiğinden döndü. Başbakan Nikol Paşinyan, ülkenin askeri liderliğinin darbe girişimi düzenlemeye çalıştığını açıkladı ve bu durum ülkenin siyasi geleceğini belirsizlik içinde bıraktı.
Darbe Girişiminin Arka Planı
Darbe girişimi, Ermenistan'ın Azerbaycan ile yaşanan çatışmalardan ve Dağlık Karabağ savaşındaki yenilgiden sonra ülkede yaşanan derin siyasi kutuplaşmanın ve güvensizlik duygusunun bir sonucu olarak gerçekleşti. Paşinyan hükümeti, savaş sonrası dönemde Azerbaycan'a toprak kayıplarından ve savaşın yönetiminden sorumlu tutuluyor.
Askeri liderlik, Paşinyan'ın istifasını talep ederek:
- Savaş sonrası Azerbaycan ile ilişkilerin doğru bir şekilde yürütülmediğini,
- Paşinyan'ın savaşta ülkeyi yeterince savunamadığını,
- Hükümetin ülke çıkarlarını yeterince koruyamadığını iddia ediyordu.
Darbe Girişiminin Önlenmesi ve Sonrası
Başbakan Paşinyan, darbe girişimini kamuoyuna duyurduktan sonra halkı sokağa dökülerek hükümeti desteklemeye çağırdı. Hükümet yanlısı protestolar ülkenin dört bir yanında gerçekleşti ve bu protestolar darbe girişiminin başarısız olmasında önemli bir rol oynadı.
Darbe girişimi bastırıldıktan sonra:
- Paşinyan, ülkenin güvenliğini sağlamak için olağanüstü hal ilan etti,
- Askerden istifa etmeyi reddeden Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan görevden alındı,
- Darbe girişimiyle ilgili soruşturmalar başlatıldı.
Ermenistan'ın Siyasi Geleceği: Belirsizlik ve Geleceğe Yönelik Sorular
Ermenistan'daki darbe girişimi, ülkenin siyasi geleceği için büyük bir belirsizlik yarattı.
Geleceğe yönelik birçok soru soruluyor:
- Paşinyan hükümeti iktidarda kalabilecek mi?
- Askeri liderliğin siyasi gücü kırıldı mı?
- Ülkedeki siyasi kutuplaşma giderilebilecek mi?
- Ermenistan, Azerbaycan ile yaşanan gerilimi nasıl aşacak?
Ermenistan'ın siyasi geleceği önümüzdeki dönemde cevaplanacak olan bu sorulara bağlı olarak şekillenecek.
Sonuç
Ermenistan'da yaşanan darbe girişimi, ülkenin siyasi istikrarsızlığı ve güvensizlik duygusunu bir kez daha ortaya koydu. Ülkenin geleceği, siyasi liderlerin bu krizi nasıl çözeceğine ve toplumu bir araya getirebilecek bir yol haritası çıkarıp çıkaramayacağına bağlı olacak.
