Bayraktar: Almanya, Akkuyu Projesine Karşı
Türkiye'nin savunma sanayisinde önemli bir adım olan Bayraktar SİHA'ları, son dönemde Almanya ile yaşanan gerilimlerin merkezine yerleşmiş durumda. Almanya, Akkuyu Nükleer Santrali projesinde yer alan Rus şirketi Rosatom'un Türkiye'ye Bayraktar SİHA'ları satmasına karşı çıkmış ve bunun "çifte standart" olduğunu öne sürmüştür.
Almanya'nın Endişeleri
Almanya'nın bu duruşunun temelinde, Akkuyu projesinin güvenliği ve Rusya ile Türkiye arasındaki iş birliğinin derinleşmesinden kaynaklanan endişeler yer almaktadır. Almanya, Akkuyu'nun güvenliğinin yeterli olmadığını savunuyor ve bu projenin Türkiye'nin Rusya'ya bağımlılığını artıracağına inanıyor. Ayrıca, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın ardından Rusya'nın silah teknolojilerine karşı büyük bir hassasiyet gösteren Almanya, Bayraktar SİHA'larının Rusya'ya karşı kullanılabileceği endişesini de taşıyor.
Türkiye'nin Tepkisi
Türkiye ise Almanya'nın bu eleştirilerini "çifte standart" olarak değerlendiriyor. Türkiye, Almanya'nın Rusya ile enerji alanında yakın ilişkilerini ve Rusya'ya silah satışlarını görmezden geldiğini ve sadece Türkiye'yi eleştirdiğini savunuyor. Ayrıca, Bayraktar SİHA'larının tamamen Türkiye'de üretildiğini ve dışa bağımlılık yaratmadığını vurguluyor.
Çifte Standart Tartışması
Bu tartışmanın merkezinde, Almanya'nın Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlar ile Türkiye'nin Rusya ile olan iş birliğinin bir çelişki yarattığı görüşü yer almaktadır. Almanya, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş sonrasında Rusya'ya karşı yaptırımlar uygulayarak Rusya'ya silah satışını durdurmuştur. Ancak aynı zamanda, Rusya'dan doğal gaz ithalatına devam etmektedir. Türkiye ise Rusya'ya karşı yaptırımlar uygulamamakla birlikte, Rusya ile enerji, savunma sanayisi gibi çeşitli alanlarda iş birliğini sürdürmektedir.
Gelecekteki Gelişmeler
Almanya ve Türkiye arasındaki bu gerilimin nasıl sonuçlanacağı henüz belirsiz. Ancak, Akkuyu projesinin tamamlanması ve Bayraktar SİHA'larının Türkiye'nin savunma sanayisindeki yerinin daha da güçlenmesi, bu konuyu daha da önemli hale getiriyor. Bu durum, iki ülke arasındaki ilişkileri ve Türkiye'nin dış politikasını büyük ölçüde etkileyebilir.